25 Haziran 2010

başlık

off allahım ya o kadan o kadan çok sıkılıyorum ki lan blog bi boka yara bari , çatlıcam...pazara gittim geldim geçsin diye yok anam ya o anlık avutuyo her şey sankiniye böyle lan , kafamı sikiyim...havada bok gibi tamam serinliği güzeldi , türkiye lan burası ben hiç temmuzda yağmur görmedim , anasını satayım kuzey ülkeleri gibi hava kapalı oturup ağlayasım geliyo, vampirik bi hava he burdan duyrulur izmire gelin! o ülkelerdeki abiler sizede sesleniyorum gelin kendi eviniz gibi bakın, ben ne diyorum kime diyorum niye bu kadan sıkıldım ya ay karnım çok acıkmışta acı çekiyomuşum gibi, buna göbek düşmesi diyo annem aynı öye gibi , ama göbek düşünce annem koca karı yöntemleriyle bişiyler yapıp beni iyileştiriyo da bu sıkıntıyı ne geçircek olm blog bok gibisin bi boka yaramadın biliyomusun sadece saçmalıyorum şu an, ellerim daha çok saçmalıyor ve çok fazla aynı kelimeler üzerinde durup delirdim evet evet sustum yeter bana...

AĞIR ZAMANLAR

Aldatılmışlığın kokusu ağırdır
Küflüdür
Yağmurlu bir günden sonra
Şişmiş tahta pencerelerini açtığında
Gelir sabahın serinliğinde ruhuna

Özensiz aşklarından doğmuştur
Yersiz yurtsuz darmadağın
Gözlerin küflenmeye yüz tutar
Suratına vurduğunda
O serin rüzgâr
Tenin titrer
Ürperirsin hafiften
Her şey gitmiş gibi
Ruhun yorgun
Ağlamak anlamsız
Kuruntular denizi
Boğuyor hepimizi

Ne dersiniz
Ölüm müdür daha iyi?
Sorular mıdır cevaplanmayan
Gitmek midir istenilen

Buz gibi vücudum
Terk edilmişliğin somutlanışıyım
Boşluğa bakışlarım
Fark edilir

Bir Fransız şarkısı
Sesi melankolik
Beni çağırıyor sanki
Dinliyorum
Anlamsız boşluklarda yüzüyorum hala
Boğulmalarım uzun sürüyor