O ki insana bazen sınırını bilmediği yaşamlar sunar, kaderleri değiştirir, yollar sunar...hayatın her anında yanınızda olmaya çalışır, karışık olduğu düşünülür, öyledir vesselam lakin nedendir hiç düşünen olmaz...O hep düşünür bunu, sanırsınız ki ister mi bütün zamanını sevdiklerini düşünerek, güzel şeyler yapmaya çalışarak geçirmeye çalışmak, O ki annedir hepimize, sevgilidir, babane , anneanne, hala , teyzedir...rolü ne kadar geniştir ama yeter hepimize...kimisini mahvederler, kimisini divane, şirindir, leyladır ve nice mecnunlar, ferhatlar gömmüşlerdir tarihe...ama acıdır yüreklerde, sevgidir, aşktır ve bunları düşünenler seslenmişlerdir onlara yürekleriyle , dünyadaki tek ortak sesle tabiki müzikle...
eric clapton ın layla sını biliriz ve dinlerken hissederiz bazen, şarkı temelinde leyla mecnun vardır aslında, ve clapton o zamanlar asık olduğu the beatles'ın unlu gitaristi george harrison'ın karısı icin yazmıs bu sarkıyı...
cat stevens tan lady d'arbanville çok iddaalıdır sanırım bu şarkılar konusunda.cat stevans ölen sevgilisine yazmıştır bu şarkıyı, bu konuda bir çok söylenti vardır.
"leydim d'arbanville, niçin hala bu kadar uyuyorsun?......ama senin kalbin çok sessiz görünüyor..........leydim d'arbanville, bu gece çok soğuk görünüyorsun" gibi yerlerinden anlayabiliriz hüzünü, inanamayışı ve çaresizliği..
tabiki de santana maria maria vardır dillere destan.ve üzerine filmler çekilendir ayrıca.
smashing pumpkins ten ava adore vardır
tanju okan kadınımı unutmamamız gerekir sanırım.
dave gahan dan I need you tabikide
yandım yandım der mazhar alanson , bana yeniden şarkılar söyleten kadın...
sana gitme demiyeceğim , yine de sen bilirsin , lavinia ve feridun düzağaç vardır.
cem adrian ında var , ben bu şarkıyı sana yazdım...
anathema , angelica demiştir zaten acılı seslere yeni birisini ekleyerek
bob marley ki yanlış anlamalara sebep olsada no woman no cry demiştir inadına
bir toto şarkısı olan rosanna
maroon 5 , songs about jane
liste aklıma geldikçe uzar muhtemelen...zaten bu listeyi bitirebilcek bir zaman yok, sonsuzluğa söylenir bu şarkılar...:)
6 Aralık 2009
4 Aralık 2009
bozgun
yorgunluklarım
bitmezmiymişler
her anımı doyasıya yaşarken
damlayan yağmurlarda boğulmuşum
geçmiş peşime düştüğünde
şizofren hislerim
daha mı korkmuş
ellerimi her açışımda
bazı geri dönüşler
bırakışlar
solgun çiçeklerim
geriye dönüşlerim
geçmişe hasretlerim
bitiremeyişler
yılgınsızlıklarım
umudum
hikayelerim
kısa sözlerim
bitirmemeye yeltenişlerim
değiştim mi?
bırakıyor muyum kolayca
gidemiyor muyum hiç yoksa
kurşunlar nereme gelmiş
yaralarım kapanmamış
izler yüzümde güzellik
tanınırmışım bu doğallıkta
geçmeyen hikayeler
bitsin mi artık
hem fikirsek eğer
gideyim buralardan
kolay bitenlere inat
bırakanlara
unutanlara
geçmişimin kuyularında
gezerken biz
el sallarsınız en derinlerden
görürsem
eğer..
bitmezmiymişler
her anımı doyasıya yaşarken
damlayan yağmurlarda boğulmuşum
geçmiş peşime düştüğünde
şizofren hislerim
daha mı korkmuş
ellerimi her açışımda
bazı geri dönüşler
bırakışlar
solgun çiçeklerim
geriye dönüşlerim
geçmişe hasretlerim
bitiremeyişler
yılgınsızlıklarım
umudum
hikayelerim
kısa sözlerim
bitirmemeye yeltenişlerim
değiştim mi?
bırakıyor muyum kolayca
gidemiyor muyum hiç yoksa
kurşunlar nereme gelmiş
yaralarım kapanmamış
izler yüzümde güzellik
tanınırmışım bu doğallıkta
geçmeyen hikayeler
bitsin mi artık
hem fikirsek eğer
gideyim buralardan
kolay bitenlere inat
bırakanlara
unutanlara
geçmişimin kuyularında
gezerken biz
el sallarsınız en derinlerden
görürsem
eğer..
sıradan bir gündü
yağmurlu bir gündü
göz yaşlarımın tuzu
buharlı otobüs camında
şekiller kazanıyordu
biraz soğuktu
rüzgarla kucaklaşırken
ıslanan paçalarım
isyan ediyordu
mutlu bir gündü
aşka aşık gibi
kimse yoktu
ama
arıyordum onu
kitaplar arasında bulamadım hiç
çalan telefonlarım
eski sokaklar
haftalık bir dergi
arıyordum yine de
güzel bir gündü
güneşli ama serin
terletmeyen
güzel bir adamdı
sanıldığının ötesinde
zaman rüya gibiydi
istenilenin aksine
ama
huzurlu
o bir gönderilendi
beklenilmeyen
aranılmaktan vazgeçilen
bu bir hikayeydi
girişi olan
ve
devamı yazılmak için can atılan
ama gücü yoktu
fakat istiyordu
belki yazılır ama
yine rüya gibi bir zamanda
beklenilmeyen o adamla
göz yaşlarımın tuzu
buharlı otobüs camında
şekiller kazanıyordu
biraz soğuktu
rüzgarla kucaklaşırken
ıslanan paçalarım
isyan ediyordu
mutlu bir gündü
aşka aşık gibi
kimse yoktu
ama
arıyordum onu
kitaplar arasında bulamadım hiç
çalan telefonlarım
eski sokaklar
haftalık bir dergi
arıyordum yine de
güzel bir gündü
güneşli ama serin
terletmeyen
güzel bir adamdı
sanıldığının ötesinde
zaman rüya gibiydi
istenilenin aksine
ama
huzurlu
o bir gönderilendi
beklenilmeyen
aranılmaktan vazgeçilen
bu bir hikayeydi
girişi olan
ve
devamı yazılmak için can atılan
ama gücü yoktu
fakat istiyordu
belki yazılır ama
yine rüya gibi bir zamanda
beklenilmeyen o adamla
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)