17 Ekim 2009

artık kalmışlığa

yine seçmiştim
özenerek
öyle arıyordumki
kaderle anlaşarak
en acılısını ,en bana uygununu seçiyorduk
benliğim terkediliş rolünü çabuk özlüyordu
onu doyurmakta bana düşüyordu her seferinde
fazla zamana ihtiyacım yoktu yine
sadece istiyordum ve alıyordum
kimse direnmiyordu
vermeye dünden razıydı her biri rolümü
sıraya kimleri dizdiğimi bilmiyordum
onu var eden ben oluyordum
aslında hep neden-sonuç arasında sıkışıp kalandım
etkisizdim
değer ifade etmiyordum çalınmış hayatlarda
artık kalmıştım hep
belki onların artıklığından
belki tam olamayışımdan
kolay gidiyordu her biri
bir anda
anlamamam için yardımda ediyolardı
doruk noktasındayken algılamıyordum
vazgeçilebilen olduğumu
yine yola koyulmam gerekiyordu
arkama bakmadan
filizlerimi sulayarak kurutmam
bakmıyorlardı zaten
ama
sanki her biri arkamdan kovalarla su döküyorlardı
hep kirli sulardı bunlar
dönsem bile aynılığımı bozmuş
benliğimi kendime bile düşman etmiş
sevincimi alıp gitmiş sular
nasılda içimi yakar o sular
yollar yanarak gelir hep o an arkamdan
gözyaşlarımla söndürürüm hep
kirli sular çare olamazlar onlara
elim değdimi sönmeye çabalarlar
istemem arkamda hala kalmış canlılar
yenilerin yaşaması için ölmesi gerekenlerdir onlar
o an gelir
ve öldürürüm kalanları
döktükleri kirli sularda yıkarım doyumsuz vücutlarını
son yolculuklarında bile benimdirler oysaki
benden gidebilirlermiş gibi yetenekli sanırlar kendilerini
son elvedalar bana aittir hep
içimden en güzel uğurlamaları hazırlarım
şölen sanır limanda bakanlar
gemiler gitmemeye hevesli bakakalırlar
ama bağlanacak halat yoktur artık
çürümüştür

Hiç yorum yok: